Perşembe , Kasım 21 2024

Çin, Uygur Türkleri topluma geri döndü, Af Örgütü yalanladı

Uygur Türklerinin gözaltına alındığını, ‘eğitim kampı’ adı verdikleri yerlerde hapis hayatı sürdürdüklerini reddeden Çin’in üst düzey yetkilileri, kamplarda tutulan çoğu kişinin topluma geri dönüp iş bulduğunu açıkladı. Uluslararası Af Örgütü ise Çin’in iddiasını yalanladı: Çin, doğrulanması mümkün olmayan, yanıltıcı açıklamalar yapıyor. Bize insanların kalabalık gruplar halinde serbest bırakıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ulaşmadı. Tam aksine, gözaltında tutulanların aileleri ve arkadaşları bize halen yakınlarıyla iletişim kuramadıklarını söylüyor.

Sincan Uygur Özerk Yönetim Bölgesi Vali Yardımcısı Alken Tuniaz, katıldığı basın toplantısında eğitim kamplarında tutulan çoğu kişinin topluma geri dönüp iş bulduğunu açıkladı. Ancak kamplarda tutulan kişilerden kaçının serbest kaldığı hakkında bilgi vermedi. 

İnsan hakları aktivistlerine göre Sincan’da 1 milyondan fazla Uygur ve diğer Müslüman azınlıklar Çin’in tehditleri altındaki eğitim kamplarında tutuluyor.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Alken Tuniaz, “Eğitim merkezlerine alınan insanlar topluma ve evlerine geri döndü” dedi.

Çinli yetkililere göre kampların üç ana amacı bulunuyor: Çin yasalarını, dilini ve dinin gerçek anlamanı öğretme. Başlangıçta kampların varlığını inkâr eden Çin, basın toplantısı düzenleyerek uluslararası kamuoyuna durum hakkında bilgi vermeye başlamıştı.

‘ÇİN YANILTICI AÇIKLAMALAR YAPIYOR’

Konuya dair Uluslararası Af Örgütü Doğu ve Güneydoğu Asya Bölgesel Direktörü Nicholas Bequelin, şu değerlendirmede bulundu:

“Çin, Sincan’daki Uygurların ve diğer etnik azınlıklara mensup kişilerin toplu halde gözaltında tutulmasından duyulan endişeleri gidermek için doğrulanması mümkün olmayan, yanıltıcı açıklamalar yapıyor. Bize insanların kalabalık gruplar halinde serbest bırakıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ulaşmadı. Tam aksine, gözaltında tutulanların aileleri ve arkadaşları bize halen yakınlarıyla iletişim kuramadıklarını söylüyor.

Çin’in ağır sansürle, düpedüz gerçek dışı olan iddialarla ve Sincan’daki duruma dair sistematik çarpıtmalarla dolu geçmişi göz önünde bulundurulduğunda, BM’ye bağlı insan hakları araştırmacılarının, bağımsız gözlemcilerin ve basının bölgeye sınırsız erişimine acilen izin verilmelidir.”

Ayrıca Kontrol Et

Çin Nazi Kamplarının tanıkları anlattı: Sistematik tecavüz ve işkence vardı

Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygurlara yönelik suistimallerine ilişkin konuşan tanık ve kurbanlar, toplu tecavüz ve taciz …