Son dönemlerde Türkiye-Çin suçluların iadesi antlaşmasından ötürü diasporadaki Doğu Türkistanlılar endişe ve üzüntüye kapılmış durumda idi. Buna ek olarak İstanbul’da artan gece baskınları ve tutuklamamlar halkımızın bu endişelerini bir kat daha artırmış durumdadır.
Çin’in Covid-19 aşısını kullanarak Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlıları geri istedikleri iddiaları yabancı basınlarda geniş yer almaktadır. Bütün bu iddialar ve gelişmeler Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan Uygurları derinden etkilemektedir. Tutuklamalar sırasında kullanılan üslup ve tavır da insanların gururunu zedeleyicidir.
Doğu Türkistanlıların anavatanı gibi gördükleri Türkiye Cumhuriyeti Devletinde hem Çin’e iade edilme korkusuyla, hem gece baskınlarında tutuklanma korkusuyla yaşamaları mazlumların sahibi olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine asla yakışan bir durum değildir.
Biz Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği olarak, ilk başta meclise geleceği beklenen adı geçen antlaşmanın sonsuza kadar askıya alınmasını ve tutuklamaların durdurulmasını devletimizin ilgili makamlarından talep ediyoruz.
Hukuki işlemlerin yürütüleceği herhangi bir Doğu Türkistanlının usule uygun bir biçimde yargı makamlarına çağırılması daha uygundur. Bu uygulamaların daha insancıl ve hukuki biçimde yapılması bizim en büyük temennimizdir.