İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Çin arasında yapılan dostluk anlaşması gereği, tramvay duraklarına Çince isim de asıldı. Ancak Doğu Türkistan’da milyonları işkence kamplarına dolduran rejime ‘jest’ tepki çekti. Uygur Türkleri bazı duraklardaki tabelaları söktü. “Bu ayıp daha fazla devam etmesin” tepkileri geldi. Uygulamanın sona erdirilmesi için çağrı yapıldı.
İBB ile Çin arasında yapılan ‘dostluk anlaşması’ kapsamında tramvay hattı üzerindeki duraklara Çince durak isimleri asıldı. İstanbul’da bulunan T1 Kabataş-Bağcılar tramvay hattı üzerindeki bazı durakların görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Paylaşılan görüntülerde, Çapa-Şehremini ve Pazartekke gibi tramvay duraklarında Türkçeye ek olarak Çince isimlere de yer verildiği görüldü. Uygur Türkleri sosyal medya üzerinden gece boyunca karara tepki gösterirken, bazı kişiler de durak isimlerinin yazılı olduğu etiketleri söktü. Yusufpaşa tramvay durağı, Şişhane metro durağındaki görüntüler karşısında sosyal medyada çok sayıda kullanıcı uygulamanın sona erdirilmesi için çağrıda bulundu.
Yüz binlerce Doğu Türkistanlı Müslümanı toplama kamplarında esir tutan Çin yönetiminin, eğitim merkezleri olarak lanse ettiği asimilasyon ve işkence kamplarının gizli kalması için devlet kurumlarına talimat gönderdiği ortaya çıkmıştı. Daha önce Müslüman Türklerin zorla tutulduğu kampları inkar eden, ancak uydu görüntüleri ile işkence binaları tespit edilince “eğitim merkezi” propagandası yapan Pekin yönetimi, uluslararası tepkiler yoğunlaşınca yabancı gazetecileri davet ederek imajını düzeltmeye çalıştı. Ancak ‘Çin tiyatrosu’ bir çok medya mensubunun toplama kamplarını deşifre eden haberlerine engel olamadı. Pekin yönetimi, bu süreçte toplama kamplarının gizliliğini korumak için bölgedeki yöneticilere ‘gizlilik talimatı’ gönderdi. Özgür Asya Radyosu’nun ele geçirdiği talimat yazısına göre, Doğu Türkistan’daki Kaşgar Vilayeti’ndeki Çin komünist dairelerine ‘eğitim merkezleri gizli kalmalı’ uyarısı yapılıyor. Belgede ‘meslek eğitimi’ verildiği iddia edilen toplama kamplarının Uygur Özerek Bölgesi’ndeki Çin daireleri tarafından icra edilen stratejik ve düzenli tedbir olduğu hatırlatılıyor. Yazıda merkezlerle ilgili her hangi bir bilginin yabancı ülkelerden gizlenmesi gerektiği belirtiliyor. Belgeyi yorumlayan siyasi gözlemci İlşat Hasan, “Bu bilgilerin açığa çıkması insanlığa karşı işlenmiş her hangi bir cinayetin gizli kalmasının mümkün olmadığını kanıtlıyor. Bu gizli belgenin adı ‘Meslek eğitimini gizleme hakkında duyuru.’ Belge Kaşgar Vilayetli Mecburi Hizmet Grubu Kumanda Merkezi imzasıyla çıkarılmış ve bütün il, ilçe, kasaba ve köylere dağıtıldı” dedi.
Belgede kamplar için Çin komünist partisinin, Uygur özerek bölgesindeki strajik bir tedbir olduğunun vurgulandığına dikkat çeken İlşat Hasan şöyle konuştu: Bu belge 18 Mart 2018 tarihinde, yeni toplama kampları yapıldıktan bir yıl sonra çıkarıldı. Belgenin ön kısmında bu hizmetin bir senelik sözde neticelerine yer veriliyor ve zorluklar dile getiriliyor. En büyük zorluk olarak, yabancı ülkelerdeki ‘üç türlü güç’lerin ‘eğitim merkezleri’ni soruşturması ve gündeme getirmesine yer veriliyor. Yazıda bunun sözde ‘terörle mücadeleyi’ engellediği belirtiliyor… Belgede ‘eğtim merkezi’ne ait her hangi bir bilgi veya durumu ilgili makamlardan başka hiç bir şahıs yada kuruluşa bildirmemek gerektiği, mutlak gizlilik içinde hareket edilmesi gerektiği belirtiliyor. Gizlilik için ise talimat yazısında 9 tedbire yer veriliyor.
ÇOCUKLAR BEYİN YIKAMA KAMPINDA
Çin’in, 115.3 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfettiği Doğu Türkistan’daki vahşeti uluslararası kuruluşların raporlarına da yansıdı. Son olarak İnsan Hakları İzleme Örgütü, Pekin’in 2017’den bu yana ‘Terörizmle sert mücadele’ adı altında en az 1 milyon Uygur ve Türk kökenli diğer Müslümanları gözaltına aldığı ve yasa dışı siyasi eğitim kamplarında tuttuğu belirtildi. Ailelerinden zorla koparılan Uygur ve Doğu Türkistanlı diğer Türk kökenli azınlıklara mensup çocukların derhal teslim edilmesi istendi. karar.com