Türkiye, Çin zulmünden kaçan Uygurlar’a sığınma hakkı sağlıyor. Ancak iki ülke arasında 2017 yılında suçluların iadesi anlaşması imzalandı. Bu anlaşma Aralık ayında Çin parlamentosunda oylanarak kabul edildi. Anlaşmanın TBMM’de de gündeme alınarak oylamaya sunulması bekleniyor. İnsan hakları grupları ve Türkiye’deki Uygurlar anlaşmanın TBMM’de onaylanması ihtimalinden endişeli.
Medine Nazimi, Çin’deki Müslüman azınlığa yönelik baskıları protesto etmek için, her gün İstanbul’daki Çin Başkonsolosluğu önünde, kendisiyle aynı kaygıları paylaşan Uygur göçmenlerle gösteri yapıyor.
Kızkardeşinden dört yıldır herhangi bir haber alamadığını söyleyen Nazimi, kardeşinin Çin hükümeti tarafından bir gözaltı kampına götürüldüğünü, iki yıl sonra da serbest bırakıldığını duymuş. Ancak kardeşi, Türkiye’de üniversitede okuduğu için 2019’da ayrılıkçı olma suçundan tekrar tutuklanmış.
Türkiye yıllardır, aralarında Çin tarafından terör suçlamasıyla arananların da olduğu Uygurlar’a iltica hakkı sunuyor. Ancak insan hakları grupları TBMM’de Çin’le iade anlaşmasının onaylanması halinde Türkiye’deki güvenli bölgenin tehlikeye gireceği konusunda uyarıyor.
Merkezi İstanbul’da bulunan Uluslararası Göçmen Hakları Birliği’nin avukatlarından İbrahim Ergin, anlaşma TBMM’de onaylanırsa, bu kişilerin suç işleyip-işlemedikleri teyit edilmeden Çin’e iade edilebileceğine dikkat çekiyor.
İade anlaşması, Türkiye’yle Çin arasındaki ekonomik ve mali bağların derinleştiği bir dönemde gündeme geldi. Çin aynı zamanda Türkiye’nin önde gelen Covid-19 aşı tedarikçisi. Hatta Türkiye’deki bazı kişiler, aşı dağıtımındaki gecikmeyi, Pekin’in iade anlaşmasının daha hızlı onaylanması için TBMM’ye baskı yapması olarak yorumladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, belki de hükümet destekçileri arasında Uygur toplumuna güçlü bir destek olduğunu düşünerek, hiçbir Uygur’un Çin’e iade edilmeyeceği sözü verdi. Ancak bu tür vaatler, Uygurlar’ın korkularını giderme konusunda yeterli görünmüyor.
Uygur mülteci Azimet Muhammed, “Çin’le artan ekonomik ve teknolojik ilişkiler nedeniyle, Türkiye’nin artık Uygurlar’a açık destek sunduğuna inanmıyorum” diyor.
Şimdiye kadar Türkiye, Uygurlar’ın en güçlü destekçilerinden biriydi, ancak birçok Uygur arasındaki korku, pragmatizmin prensiplerin önüne geçmesi.